Şekil 1. Dünya İklim Kuşakları Haritası
Şekil 2. Dünya Basınç Kuşakları
Şekil 3. Türkiye Yağış Rejimi Haritası
Şekil 4. Dünya Yıllık Yağış Rejimi Haritası
1567 yıllarına kadar uzanan kayıtlı dönemde Güney Amerika'lı balıkçılar Doğu Pasifik okyanusunda Ekvator ve Peru kıyıları boyunca uzanan sıcak su dalgasının varlığına dikkat çekmişlerdi. Normalde soğuk ve güneyden kuzeye doğru akan suyun belirli yıllarda (her yedi yılda iki kez) akış yönü değişiyor ve ısınıyordu. Bu olay en basit şekliyle balıkların beslenmesini etkiliyor ve balıkçılık için kötü bir dönem oluşuyordu. Olay en şiddetli halini Christmas tatili döneminde aldığı için balıkçılar bu nedenini bilmedikleri tuhaf havaya İspanyolca Küçük İsa anlamına gelen "El Nino" dediler. Bu yüzyılın başlarında, bilim adamları bu olayın bilinen diğer hava sınıflarından bağımsız olarak meydana geldiğine inanıyorlardı. 1904 yılında, Walker 1899 kıtlığından sonra musonların azalmasına sebep olan Hindistan'daki musonların düzensizliğinin nasıl tahmin edilebileceğini anlamaya çalıştı. Tüm dünyaya ait hava kayıtlarını sınflandırdığında Güney Amerika'daki bazı yağış sınıflarının ve okyanus sıcaklıklarındaki değişikliklerin birbirleriyle ilişkili olduğuna karar verdi ve Pasifiğin doğu ve batı kıyısındaki istasyonlardaki barometre kayıtları arasında bir ilişki buldu. Doğuda basınç yükseldiği zaman genellikle batıda düştüğünün farkına vardı. Bu olaya, doğu-batı yönlü yükselme ve düşmeleri belirlemek için Güneyli Salınımlar (Southern Oscillation) ismini verdi. Walker, uygun barometrik şartlar altında Asya muson mevsimlerinin, Avustralya, Endonezya, Hindistan, Afrika'nın bazı bölümlerindeki kuraklıklar ve Batı Kanada'daki ılıman kışlarla ilişkisi olduğunu anladı. Hindistan'daki musonlar ile Kanada'daki alışılmadık ılıman kışlar arasında bir ilişki olduğunu iddia eden ilk kişi olarak bazı endişeleri vardı. Walker dünyanın farklı bölgelerindeki iklim şartlarının birbiriyle ilişkili olabileceği önerisini getirdi. Teorisinin doğruluğunu saptayamadığını itiraf etmiş fakat o zamana kadar rutin olarak ölçülmeyen yeryüzeyi üzerindeki rüzgar kalıplarının açıkca anlaşılabilir hale gelebilmesinin hava sınıfları arasındaki ilişkinin anlaşılabilmesine sebep olacağını tahmin etmişti. 1960 ların sonlarında Bjerknes sıcak deniz yüzeyi sıcaklıkları ve zayıf doğulu rüzgarlar ile alçak basınç koşullarındaki kuvvetli rüzgarlar arasındaki ilişkiyi gördü. Sonunda, Bjerknes'in keşfi, El Nino'nun sıcak suları ile Walkers'ın Güneyli Salınımlarının aynı olayın parçaları olduğu kabulüne götürdü ve bu olay ENSO (El Nino Southern Oscillation) olarak isimlendirildi.
EL NİNO NEDİR
El Nino'nun rüzgar sirkülasyonunun normal kalıplarındaki değişimlerden dolayı meydana geldiği düşünülmektedir. Normalde bu enlemlerde rüzgarlar batı kıyılarına doğru hareket ederken sıcak yüzey suyunu da Endonezya ve Avustralya'ya doğru taşırlar ve soğuk suyun Güney Amerika kıyılarından yüzeye çıkmasını sağlarlar. Normal koşullarda okyanus çukurunun iki ucu arasında sıcaklık farkının büyüklüğü rüzgarların şiddetinde artmaya neden olurken, bazı zamanlarda rüzgarların bilinmeyen bir nedenle zayıflaması batı Pasifik'teki sıcak suyun doğuya doğru hareket ederek Güney Amerika sahillerine ulaşması ve bu bölgedeki soğuk suyun yukarı çıkamaması sonucunu doğurmaktadır. Bu durum, dünyanın büyük bölümünde hava olaylarında görülen şaşırtıcı değişimlerle kendini gösteren El Nino dur.El Nino hava olaylarında meydana getirdiği değişimler sonucu büyük ölçüde maddi zararlara (Peru kıyılarında bulunan soğuk ve besin bakımından zengin deniz suyunun sıcak ve besin bakımından fakir deniz suyu ile yer değiştirmesi sonucu balık yaşamında ve buna bağlı olarak ekonomide büyük kayıplar gözlenmektedir) ve can kaybına sebep olmaktadır. (Amerika'da 22 Şubatta meydana gelen kasıgada 36 kişi yaşamını yitirmiştir)
EL NİNO'NUN SONUÇLARI
Bir El Nino yılında dünyadaki rüzgar sistemlerinin etkisi ile tropikal yağmurlar genellikle Endonezya üzerinden doğuya doğru yer değiştirirler. Jet Streamin yer değiştirmesi, fırtınalar ve musonlar, dünyanın bir çok bölgesinde mevsimlere bağlı olmayan hava olayları bir El Nino olayının olası etkileridir.Son olarak yaşanan 1997-1998 El Nino yılı 1997nin ilkbaharında başlamıştır. 1982-1983 El Nino yılından sonra Pasifik Okyanusuna yerleştirilen aletler vasıtasıyla o yıl Peru açıklarında normal değerlerin çok üzerinde sıcaklıklar ölçülmüştür. Bu değerler ilerleyen aylarda artmaya devam etmiş ve en yüksek anomali değeri Ekim 1997'de son 50 yılın en üst değeri olarak saptanmıştır. Meksika ve Orta Amerika olduğu gibi Endonezya ve Pasifik Adalarında görülen kuraklıklar El Nino'nun beklenen (çoğu zaman sabit) zararlılarıydı. El Nino'nun global iklimsel etkilerine baktığımızda
Gelin birlikte mutfakta bir El Nino uygulaması yapalım
Mutfakta El Nino Bu aktivitede ne yapacağımız konusunda resimden yararlanabiliriz. Bir cam kabı yarısına kadar sıcak su ile dolduralım ve kırmızı yiyecek boyası ilave edelim. Diğer yanda bir sürahinin içinde soğuk su ile mavi renkli yiyecek boyasını karıştıralım. Bir huni yardımıyla dikkatlice soğuk suyu kaptaki sıcak suyun altına boşaltalım. Sıcak ve soğuk suyun nasıl karışmadığına dikkat edelim. Sıcak su dipteki soğuk suyun yüzeye çıkmasını engeller. Bu durum bir El Nino durumunu bize gösterir. Bir fön makinesi yardımıyla su yüzeyine bir kenardan hava üfleyelim, sıcak hava kabın diğer ucuna doğru hareket edecektir. Soğuk su fön makinası yakınlarından yüzeye çıkacak, sıcak su yer değiştirecektir. Bu bize rüzgarlarla birlikte sıcak suyun batı Avustralya'ya doğru sürüklenmesini gösterir. Fön makinasını kapatalım ve sıcak ve soğuk yüzeyler arasındaki eğime bakalım. Rüzgarlar kesildiğinde su El Nino durumuna geri döndü mü? Tabii ki kesinlikle okyanus sularının yarısı sıcak yarısı soğuk değildir. Sıcak su tabakası yüzeyde ince bir tabaka şeklindedir. Bu deney çalışma yöntemini anlamanıza yardımcı olurken El Nino olayını tam olarak anlatmaz. Bilim adamları gerçekte neler olduğunu anlayabilmek için çok sıkı bir biçimde atmosfer ve okyanusu izlemektedirler. | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||